Avrupa'nın yasa dışı kuş ticaretine yönelik düzenlediği operasyon sonrasında Avustralya'da 3 bin 404 yumurta ele geçirildi.
Avrupa'nın yasa dışı kuş ticaretine yönelik düzenlediği operasyon sonrasında Avustralya'da 3 bin 404 yumurta ele geçirildi. Müfettişler, piyasa değeri 250 bin dolar civarı olduğuna inanılan nakliyeyi 9 Temmuz'da Granton, Tazmanya'daki bir mülkte keşfettiler. Yumurtalar şişmişti ya da içi oyulmuştu; bu da onların yalnızca süs değeri taşıdığı anlamına geliyordu. Çevre ve yaban hayatı suçları, dünyanın en büyük suç sektörlerinden biri. Birçok türü yok olmanın eşiğine getirirken, büyümeye de devam ediyor. Araştırmacılar, bunların arasında yalnızca Tazmanya'nın Bruny Adası'nda bulunan kırk benekli pardalotu, hızlı papağanı ve utangaç albatros yumurtalarını içerdiğine inanıyorlar. 2023 yılında Avrupalı yetkililer, kuş yumurtalarının Avrupa içinde ve uluslararası alanda yasa dışı toplanması, toplanması, ticareti, satın alınması ve satılmasıyla ilgili bir soruşturma başlattı.
Dünya Bankası, afet tahvilleri sunumunu genişletmeyi planlıyor
Dünya Bankası’nın üst düzey bir yöneticisi, bankanın önümüzdeki 12 - 18 ay içinde ilk kez kuraklık tahvili çıkarmayı, fırtınalardan ve depremlerden zarar gören ülkeleri destekleyen afet tahvilleri sunumunu genişletmeyi planladığını söyledi. Kuraklık tahvili, ‘afet tahvilleri’ adlı seride doğal afetlerden etkilenen ülkelere yönelik yeni bir finansal enstrüman. Bu yeni gelişme hakkında açıklama yapan Dünya Bankası Hazine Bölümü’nün sermaye piyasaları ve yatırımlar direktörü George Richardson, daha çok Afrika üzerine odaklanacaklarını söyledi. Dünya Bankası, kredi sağlayıcısı olan Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası (IBRD) aracılığıyla, yıllardır fırtınalar ve depremlerin neden olduğu zararları hafifletmeye yardımcı olmak amacıyla afet tahvilleri düzenledi ve ihraç etti. Bugüne kadar da bu enstrümanlara 568 milyon dolar tutarında sigorta ödemesi gerçekleştirdi. Dünya Bankası’nın mevcut afet tahvillerinin büyük çoğunluğu Pasifik ve Karayip bölgelerindeki ülkeleri kapsıyor. Richardson, kredi sağlayıcısının coğrafi kapsamı genişletmek için şu sıralar daha fazla ülke ile görüşme halinde olduğunu belirtti.
14 yıl sonra karara bağlanan şikâyete zaman aşımı kararı
CHP Urfa milletvekili Avukat Mahmut Tanal’ın, Ocak 2011’de milletvekili seçilmeden önce Edirne Uzunköprü’de Ergene Nehri’ni kirleten sanayi işletmeleri temsilcileri hakkında ‘çevreyi kasten kirletme’ gerekçesiyle yaptığı şikâyet, 14 yıl sonra karara bağlandı. Uzunköprü 2. Asliye Ceza Mahkemesi, ‘sanıklar hakkında açılan kamu davasının, olağanüstü zaman aşımı nedeniyle ayrı ayrı düşmesine’ karar verdi. Karara itiraz eden Tanal, İstinaf’a gitti. Tanal, “Bir çevre davası 14 yılda bitmez mi ya? Çevre katliamı cezasız kaldı. Kesintisiz suçta zaman aşımı olmaz,” diyerek tepkisini dile getirdi. Tanal, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Ceza Dairesine gönderilmek üzere Uzunköprü 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ne sunduğu itiraz dilekçesinde, ‘Sanayi kuruluşlarının faaliyetlerinin aktif bir şekilde devam ettiğini, Ergene Nehri’nin kirletilmesi eyleminin kesintiye uğratılmadığını, Kirletilme eyleminin sanayi kuruluşları tarafından kesintisiz sürmesi nedeniyle zaman aşımı süresinin dolmadığını’ belirterek, zaman aşımı nedeniyle davanın düşmesi kararının hukuka ve yasal düzenlemelere aykırı olduğunun altını çizdi. Tanal, “Hep söylediğimiz gibi geciken adalet, adalet değil! İlk duruşma altı yıl sonra yapıldı. Anayasa’nın hükmü, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun ilgili maddeleri doğrultusunda mahkeme, çabuk ve hızlı olur. Duruşma, tek celsede bitirilir. Bir çevre davası 14 yılda bitmez mi ya? Çevre katliamı cezasız kaldı. Böyle devam ederse katliam sürer,” dedi. Yerel mahkemenin ‘zaman aşımı’ yönündeki kararının hukuki olmadığını belirten Tanal, “Devam eden suçta zaman aşımı olmaz çünkü Ergene Nehri kirletilmeye devam ediliyor. Eylem kesintiye uğramadı. İstinaftan olumlu bir karar beliyoruz,” değerlendirmesini yaptı. Umalım karar çıkar ve bu sabitlenmiş çevre suçu zaman aşımı nedeniyle cezasız kalmaz.
Elektrik Fiyat Hareketleri ve Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Piyasaya Etkisi
Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği’nin (SEFiA) ’Elektrik Fiyat Hareketleri ve Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Piyasaya Etkisi-II’ başlıklı raporu, yenilenebilir enerji kurulu gücündeki artışın elektrik faturalarını düşürerek tüketici enflasyonunu iyileştireceğini ortaya koyuyor. 2022 yılının son altı ayını ve 2023 yılının tamamını kapsayan çalışma, Türkiye’de yenilenebilir enerji santrallerinin ve bu santrallere verilen teşviklerin piyasaya etkilerini değerlendiriyor. YEKDEM (Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması) santrallerinin dönem içerisinde yaşanan elektrik üretim maliyet artışlarına etkisini de ölçen çalışma, bugüne kıyasla daha çok rüzgar ve güneş kurulu gücünün olacağı bir durumda elektrik üretim maliyetinin ne yönde değişeceğini analiz ediyor. Çalışmaya göre, ihalesi iptal edilmiş yatırımlar ya da halihazırda ihalesi yapılmış, lisansı olan yenilenebilir enerji kurulu gücü zamanında devreye alınmış olsaydı (45 GW) pandemi sonrası kendini hissettirmeye başlayan küresel enerji krizi döneminde Türkiye’de elektrik üretim maliyetleri daha düşük olabilirdi. Yenilenebilir enerji üretiminin artırılması, enflasyonu düşürmenin yanında, Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını ve böylelikle ithalat faturasını azaltabilir, karbon salımı azaltımında da katkı sağlayabilir. Rapora göre, yenilenebilir enerji üretiminin artırılması üretim maliyetlerinin ve enflasyonun düşürülmesi, enerjide ithalat bağımlılığının azaltılması, arz güvenliğinin sağlanması ve karbon emisyonlarının düşürülmesi gibi pek çok konuda olumlu katkı sunuyor.